İlhamını şanlı imparatorlukların zaferlerinden, çölde
geçirilen geceden ya da buruk bir aşk hikayesinden alan parfümler artık samimi
gelmiyor. Bu tarz hikâyelerin, çoğu zaman parfüm tasarımından sonra yazıldığını
düşünüyorum. Peki bunca pazarlama balonunun yanında daha samimi ve gerçekçi bir
konsept nasıl olurdu? Hayvanlar âlemi mesela...
Zoologist, Victor Wong tarafından 2013 yılında kurulan
Toronto merkezli bir niş parfüm evi. Ürün gamında yer alan her parfümü bir
hayvana ithaf eden marka, kendini şöyle tanımlıyor;
“Zoologist
Parfümleri’nde, hayvanlarla olan hayranlığımız sınırsızdır. Yaşam alanları,
davranışları ve görünüşleri; insanlarla olan benzerlikleri ve farklılıkları, hatta
kokuları bile bizlere kafa yordurur. Onların kurnazlığı ilham verirken, çeviklikleri
ilkel içgüdülerimizle yankılanır ve onların sevimliliği bizleri güldürür.”
Zoologist parfümleri hayvansal içerik barındırmıyor. Bu bağlamda
gerçekçi bir marka kimliğinin yanında güçlü bir sosyal sorumluluk bilinci de
söz konusu... Markanın kurucusu Victor, ödüllü bağımsız parfümörler ile çalışarak
tam bir yıldız kadrosu kurmuş durumda. Yeni kurulan markalarının basmakalıp
formüllerinin (ünlü bir parfümörün adını kullanarak marka değeri yaratmak) tersine, genç yeteneklere güvenen girişimci, oldukça özgün bir marka yaratmış
durumda. Olympic Orchids’ten Ellen
Covey, 4160 Tuesdays’den Sarah McCartney, PK Perfumes’dan Paul Kiler, En
Voyage’dan Shelly Waddington, The Exotic Island Perfumer’dan Juan Perez, SP
Parfums’den Sven Pritzkoleit gibi isimlerle çalışan Victor Wong, Zoologist’in
yaz aylarında kullanılmaya uygun parfümü, Elephant için Pell Wall Perfumes’dan Chris
Bartlett ile çalışmış.
Elephant açıldığı anda insanın yüzüne istemsiz bir gülümseme
yerleşiyor. Yeşilliklerin arasından gözüken, bambu ağacına tırmanmış yaramaz
bir maymun, yediği Hindistan cevizlerinin kabuklarını fırlatıyor sağa sola… Orada
olduğunuzu düşünün. Materyal bağımlılıkların zirve yaptığı kültürden uzakta,
huzur tatili vadediyor Elephant.
Yeşilliklerle bezeli hindistan cevizi hissiyatı, zaman
geçtikçe odunsular ve beyaz çiçeklerle destekleniyor. Belli belirsiz hissedilen
kakao ile zenginleşen harman, parfümün uniseks yapısını baştan sona kadar
korumaya yardımcı oluyor. Bu aşamada halen fili çağrıştırmayan Elephant için
"Monkey" ismi daha uygun olur muydu diye düşünmeden edemiyorum.
Bir türlü ismiyle bağdaştıramadığım Elephant, çay ve hindistan cevizi etrafında dönen çok boyutlu bir yaz parfümü. Diplerde
hissedilen sandal ağacı ve misk, yeşillikleri ezip geçen filin uçarı hissiyatını
dengeliyor. Parfümün tasarımcısı Chris Bartlett, Comme des Garçons 2 (gümüş
şişe) âşıklarının yaz ayları için kullanabilecekleri şahane bir kompozisyona
imza atmış. Elephant benim için bahar kokulu CdG2’nun yeşil hissiyatı
güçlendirilmiş, hindistan cevizi eklenmiş hali… Hatta CdG2’nin Diptyque
Philosykos ile buluşması!
Zoologist’in risksiz parfümlerden biri
olan Elephant’ın performansı kademeli olarak azalıyor. İlk bir saat yoğun
olarak hissedilen parfüm, ilerleyen zamanda yolculuğuna tene yakın kalarak
devam ediyor. Kusur sayamadığım bu durum, tazeleme başına egzotik tatil için
yeni bir bilet anlamına geliyor.
Zoologist, iki yıldır niş parfüm raporlarına bahsettiğim,
deyim yerindeyse “En İyi Çıkış” kategorisinin en güçlü adayı olan parfüm evi. Bunaltıcı
sıcakların baş gösterdiği bu günlerde, Elephant ise marka ile tanışmak için en
uygun yol. Sonrasında markanın asıl kimliğini oluşturan daha zor tasarımlara
geçeriz ;)
Inanılmaz bir koku
YanıtlaSil