28 Haziran 2016 Salı

Initio - Divine Attraction

Dumanı her duyduğumuzda (hissettiğimizde mi demeliyim?) mutluluk, hüzün, keyif, acı ya da özlem de beraberinde geliyor. Kimi puronun dumanı ile keyiflenirken birileri sigaranın dumanı ile hüzünleniyor. Özel günlerde patlayan havai fişeklerin dumanı mutluluk saçarken yangından çıkan duman acı bir yakarışı temsil ediyor. Çağrıştırdıklarıyla bilişsel süreci aşıp bizi etkileyebilen kokulu sıvılardaki duman hissiyatı da tarifsiz duygular yaşatan ender bileşenlerden. Dolayısıyla bazıları o uç noktadaki parfümlerdeki dumanlı hissiyata vurulurken, bazılarının ise yıldızı hiç barışmıyor.


İşletmenin devamlılığını sağlamak için gerekli hamlelerin yanı sıra benimsenmiş olunan değerlerin korunması gerektiğini düşünüyorum. Ancak son yıllarda birçok niş parfüm evi, yeni pazarlara ulaşmak ve mevcut pazarlardaki paylarını arttırmak uğruna felsefelerini unutmaya başladı. Neyse ki halen tutkularının peşinden koşarak cüretkar tasarımlar yapan parfüm evleri doğuyor. 2015 çıkışlı Initio da bunlardan biri. Fransa kökenli parfüm evi Initio’nun “Magnetic Blends” ve “The Absolutes” isimlerinde iki koleksiyonu bulunuyor. Magnetic Blends, Escentric Molecules tarzında belli moleküllerin etrafında şekillenen kompozisyonlardan oluşurken The Absolutes, Magnetic Blends ile birlikte kombinlenebilen daha karmaşık parfümlerin olduğu bir seri. Markayla tanıştığım andan beri favorim olan kompozisyon ise Divine Attraction.

Genellikle zor parfümlerden hoşlandığım sır değil. Divine Attraction da Initio koleksiyonunun en zor parfümü. Deri ve vetiverin başrolde olduğu, hayvansı notalarla başlayan bir parfüm düşünün. Sizi bilmem ama benim için 1-0 önde başlıyor bu tarz kompozisyonlar.

fotoğraf: instagram.com/gurmekokular

Hayvansal notaların oldukça kısa sürdüğü açılışın ardından deri ve alttan alta kendini hissettiren vetivere dumansı bir hissiyat eşlik ediyor. Divine Attraction’ın fazlarını nota nota anlatmaya gerek görmüyorum. Başlarda derinden yanan anılar yığınına, sonlarda sis eşlik ediyor diyeyim. Notalarla değil de hislerle açıklarsam “katatonik” bir parfüm olarak tanımlarım Divine Attraction’u!

Initio’nun tüm parfümleri kalıcılık yönünden oldukça başarılı. Fark edilirlik kısıtı ise değişkenlik gösteriyor. Divine Attraction bağıran bir parfüm değil ama kesinlikle kendini hissettiriyor. Zamanında Cruel Intentions için yazdıklarıma benzer, dengesiz yanlarını sadece en yakınlarına göstermeyi tercih eden Divine Attraction'ın da tene yakın kalması isabetli bir hareket. Bu nedenle keşke biraz daha fark edilir olsaydı demeyeceğim ender kokulardan Initio'nun hüzünlü sıvısı... Parfümün erkek kullanımına daha uygun olduğunu ve nispeten soğuk havalarda kullanılması gerektiğini söyleyebilirim.


Ferah bir turunçgil kokusu kolaylıkla her iki cinsiyet tarafından her ortamda giyilebilir ve bolca da iltifat toplar. Ancak benim kitabımda niş parfümün yeri daha farklı… İnişli çıkışlı ilişkilerin olduğu, tahmin edilmesi güç kompozisyonların, niş pazarlamanın ruhunu oluşturduğunu düşünüyorum. Initio’nun her iki koleksiyonunda da bana bunları hissettirebilen parfümler yer almakta. Son dönemdeki gözdem Divine Attraction da Oliver Durbano Black Tourmaline, Naomi Goodsir Bois d'Ascese, Comme des Garçons Black veya Jovoy Private Label sevenler için kör alışa bile uygun, referans statüsünde bir parfüm.

8 Haziran 2016 Çarşamba

Freywille - Sphinx Mystique



70’li yıllarda parfüm pazarına, moda markaları yön veriyordu. Kalite ve özgünlük bakımından 90’lı yılların ortasına kadar hâkimiyetlerini sürdüren moda evleri, günümüzde ana faaliyet alanları dışında kalan pazarları fason üretim anlayışıyla, salt kazanç kapısı olarak görmekteler. Hal böyleyken özellikle parfüm üretiminde istisnalar dışında kalan ana akım markalardan, özgün tasarımlar ve kaliteli ürünler beklemek oldukça zor.


Saat, parfüm ve gözlük gibi ürünlerde iyi bilinen markaların birçoğu yollarını çoktan kaybetmişken aksesuar tasarımcıları, faaliyet gösterdikleri birçok sektörde halen çizgilerini korumaktalar. Cartier, Chopard ve Van Cleef & Arpels gibi markaların izinden gelen Viyanalı mineli mücevher tasarımcısı Freywille de 2016 yılı itibariyle niş parfüm pazarına girmiş durumda. Freywille, Les Parfums ismini verdiği seriyi “akışkan mücevherler” olarak tanımlıyor. Dört referansı olan Les Parfums, niş parfüm anlayışına sadık kalınarak yalnızca markanın kendi butiklerinde satılmakta. Fransa’da 3 yıllık çalışmanın ürünleri olarak görücüye çıkan parfümler geleneksel yöntemlerle, deyim yerindeyse “kitabına göre” üretilmiş, modern tasarımlar. Risksiz harmanlar üzerine yoğunlaşan serinin tamamı kadın parfümü olarak pazarlansa da neredeyse tüm parfümler uniseks kullanıma oldukça uygun. Sphinx Mystique ise akışkan mücevherlerin en cüretkârı!

Frambuaz ve iris ile derin bir açılış yapıyor Sphinx Mystique. Markanın mücevherlerinde olduğu gibi canlı ve heyecan verici renkleri çağrıştırıyor parfümün açılışı. Dikkatleri üzerine toplayan bir kolye misali, iddialı bir parfüm Freywille’in gizemli sfenksi. 

Gül ve safranın hikâyeye dâhil olmasıyla Ortadoğu masalı kıvamında gizemli bir hikâye başlıyor. Çıplak ayaklarıyla dolaşan beyazlı bir kadının fularına damlattığı gül ağırlıklı sıvının baharat tezgâhlarından gelen kokuya karıştığı canlanıyor gözümde. Safran ve vanilyanın kokusu geliyor gelişigüzel dizilmiş tezgâhlardan en çok…


Sphinx Mystique, açılıştan itibaren derinliği olan bir parfüm. Kararında kullanılan tonka fasülyesi, vanilyanın tatlılığını desteklerden harmana derinlik katıyor. Sonlara doğru hissedilen laden reçinesi ve paçuli de sektöre saygı duruşu niteliğinde tasarlanan parfüm piramidinin temelini oluşturuyor. Vanilya ve gülün ağırlıklı olduğu son faz, aynı zamanda parfümün en feminen bölümü.

Dior Homme’un öncülüğünü yaptığı yolda tatlı notalarla desteklenen çekici bir iris parfümü Sphinx Mystique. Türe yenilik getirmese de geleneksel ürün geliştirme yöntemleriyle modern parfüm anlayışını aynı porata eriten şık bir kompozisyona imza atmış Freywille.


Freywille’in cüretkar mücevheri koku karakterine yakışır bir performans sergileyerek yüksek fark edilirlik ve kalıcılık değerleri ile kullanıcısının üzerinde görünmez bir aksesuar haline geliyor. Nispeten soğuk havalara uygun parfüm, fark edilmek istenen her ortamda kullanılmaya uygun. Parfümün feminen yanı ağır bassa da tatlı floral parfümlerle sorunu olmayan beyler de rahatlıkla Sphinx Mystique’i kullanabilir.

Freywille, aksesuar üreticisi olup da parfüm üreten markalara olan saygımı perçinleyen bir koleksiyona imza atmış durumda. Emin adımlarla kokuların sınırsız kombinasyonlarına yelken açan Simone Grünberger-Wille ve ekibi, sektörün felsefesine uygun bir girişle parfüm meraklılarının radarına girecek gibi görünüyor. Sphinx Mystique ise markanın tutkusunu hissetmeye yardımcı olacak en güçlü rehber.
© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall