10 Kasım 2015 Salı

Olivier Durbano - Chrysolithe

Yeşil ve kırmızıyı karıştırıp sarıdan başka bir renge ulaşmak olası değil. Safran ve süet deriyi bir arada kullanınca Tuscan Leather’dan uzaklaşmak ne kadar mümkünse parfüm dünyasında da özgün bir tasarıma ulaşmak o derece zor bu günlerde...

Olivier Durbano parfüm dünyasında tanıştığım en değerli insanlardan biri olmanın yanında hala özgün tasarımlar yaratabileceğine inandığım nadir isimlerden. Yaygın kullanılan notaları aynı harmanda eritse bile kimselere benzeme çabası olmayan parfümörlerden biri Olivier. Dolayısıyla her yıl eylül ayında Pitti Fragranze’da görücüye çıkardığı yeni parfümünü büyük bir heyecanla bekliyorum.


Taşı sıksa kokusunu çıkaran Olivier’in 11. parfümünün adı Chrysolithe. İsmini, eski yunan dilindeki altın taş anlamında kullanılan “khrusolithos” kelimesinden alıyor yeni Olivier Durbano parfümü. Chrysolithe için yeşile çalan sarı rengi tercih eden Olivier’ın Prométhée’ten itibaren daha farklı bir yol izlediğini düşünüyorum. Bol tütsülü, dumansı tarzın öncülerinden olan parfümörün durulma sinyalleri Prométhée ve Chrysolithe.

Bol zencefil, biber ve kimyonla açılıyor Chrysolithe. Hafif tatlı kış çayı edasında etkileyici bir başlangıç tasarlanmış. Markanın 11. parfümüyle alışılageldik zorlayıcı koku tipinden uzak, genel beğeniye uygun bir parfüm izlenimi veriyor Chrysolithe’ın ilk dakikaları. Notaların ayrı ayrı algılanabilmesi de Chrysolithe’ı “piyasa parfümü” havasından uzaklaştırıp “usta işi” kategorisine sokuyor.



“Hangi tür parfümleri seversiniz? Tatlı mı baharatlı mı?” sorusunu istisnasız her müşteriye soran satış danışmanlarının “bunu bir deneyin, çok farklı” diye tanıtacağı Chrysolithe, harmana tarçın ve adaçayının dâhil olmasıyla hastayken içilse ayağa kaldıracak bir parfüme dönüşüyor. Zencefil eksenine kurulmuş, adaçayının yardımcı oyunculuğunda özgün bir harman Olivier’in son tasarımını.

Adaçayı köşeleri olan, kullanması zor ve deyim yerindeyse polarize bir nota. Ne yalan söyleyeyim yalın halinden de hiç hoşlanmam. Chrysolithe’te kullanılan adaçayı, 2. sezonda taraf değiştiren kötü karakter cazibesinde, uysal bir örnek. Adaçayı, fazlaca tatlı olabilecek tarçını öyle güzel dengeliyor ki harmanı kolayca ele geçirip deyim yerindeyse “bayık” hale getiren tarçını terbiye ediyor. Geçtiğimiz yıl yaptığım röportajda herhangi bir eğitimi olmadığını belirten Olivier’in sezgisel olarak molekülleri ne denli iyi çözdüğü bir kez daha anlaşılıyor. 


Sarı-yeşil tonlarıyla Chrysolithe ile bağdaştırdığım Yellowstone Ulusal Parkı

Olivier Durbano’nun bir önceki parfümü Prométhée gibi mistik bir havası var Chrysolithe’in. Taşların gizemi midir nerden bilmiyorum ama Olivier’in bütün tasarımlarının kendilerine has gizemli bir hava barındırıyor. Chrysolithe, Black Torumaline ya da Rock Crystal kadar derin olmasa da zaman içinde kullanıcıyı içine çekiyor.

Sonlara doğru odunsu notalar ve misk eşliğinde usul usul sessizliğe gömülüyor Chrysolithe. Parfümün kalıcılığı yüksek ancak fark edilirlik değerleri ortalama seyrediyor. Chrysolithe tene yakın kalan, kullanıcıya özel bir parfüm. Bu bağlamda Olivier’in son tasarımı, buram buram kokayım da bol iltifat alayım diye düşünen kullanıcılar için uygun bir seçenek olmayacaktır.



Yazının başında da değindiğim gibi Prométhée’den itibaren farklı bir yol izlediğini düşünüyorum Olivier’in. Extreme metal grubu olarak müzik hayatına başlayıp avantgarde’a, son olarak da progressive rock’a yönelen bir grup misali benim için Olivier Durbano. Uç noktada işler bekleyen eski hayranlar tatmin olmasa da yeniliklere açık olan ve özgünlük peşinde olan parfüm severleri fazlasıyla mutlu edecektir Chrysolithe.

11 Ağustos 2015 Salı

Olfactive Studio Panorama Hediye Çekilişi Talihlileri

Gurme Kokular ve Te-Ha Kozmetik’in düzenlediği hediye çekilişinin talihlileri belli oldu! Gurme Kokular Genel Merkezi'nde (öyle bir yer olmadığını daha önce söylemiştim) test ekibimle eski usul yöntemlerle keyifli bir çekiliş daha gerçekleştirdik.

100ml Panorama Kazanan Talihliler:

Bengi Özgün Öztürk
Özgür Elibol


Kazananların 17.08.2015 tarihine kadar gurmekokular [at] gmail.com adresine iletişim ve adres bilgilerini göndermeleri gerekmektedir. Belirtilen tarihe kadar iletişim kurmayan talihliler olduğu takdirde yedek talihliler belirlenecektir.

Tebrikler!

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Olfactive Studio Panorama Hediye Çekilişi

2015 yazının favorilerinden olan Olfactive Studio Panorama’yı henüz denemediyseniz Gurme Kokular ve Te-Ha Kozmetik size hediye edebilir! Metropoldeki bakir alanı tasvir eden Panorama’yı kazanmak için yapanız gerekenler çok basit;

facebook.com/gurmekokular adresinde yer alan görseli beğenmek ve paylaşmak
Gurme Kokular ve Te-Ha Kozmetik Facebook sayfalarını beğenmek/beğenmiş olmak

10.08.2015 saat 23.59’a kadar Facebook’ta yer alan görseli beğenip paylaşanlar arasında yapılacak çekilişte;

2 kişi 100 ml Olfactive Studio Panorama kazanacaktır.

Bol şans! 


Not: Kazananlar 11.08.2015’te açıklanacak ve elektronik posta yoluyla iletişim ve adres bilgileri (Türkiye içi) istenecektir.

17 Temmuz 2015 Cuma

Olfactive Studio - Panorama

Misyon ve vizyon kavramları, ucundan da olsa sosyal bilimlere bulaşmış kişilerin ilk öğrendiği bilgiler arasındadır. Misyon; kuruluşun var oluş amacını ifade ederken vizyon ise işletmenin “gelecekte kendini nerede gördüğü” ile ilişkilidir. Kurum ve kuruluşların web sayfalarında misyon ve özellikle vizyona dair süslü ama içi boş ifadeler yer alırken, gerçekten güçlü bir vizyona sahip işletmelerin geleceğe dair hedeflerinin en büyük göstergesi ürettikleri ürünler ve sundukları hizmetlerdir.


Olfactive Studio, tasarımlarını uygun isimler ve sunumlarla birleştiren yenilikçi bir parfüm evi. Görücüye çıktığı ilk dönemden beri ilgiyle takip ettiğim markayla ilgili yakın zamana dek “keşke” li cümleler kursam da Ombre Indigo’dan itibaren kafamdaki Olfactive Studio konumlandırması oturmuş durumda. Markanın başındaki isim Céline Verleure, Panorama ile Olfactive Studio’nun vizyonunu şaşalı cümleler yerine ürünleriyle pekiştirecek en önemli adımı attı desem abartmış olmam. Esxence 2015'te lansmanı yapılan Panorama, metropoldeki bakir alanı tasvir ederken Clement Gavarry yaratıcı notalar ile Miguel Sandinha ise görselleriyle Céline Verleure’un hayal gücünü desteklemiş.

Bergamot, limon ve yeşillikle açılıyor Panorama. İtalyan tarzı bir parfüm beklentisi doğuyor değil mi tanımdan? Kısmen doğru diyeyim… Panorama üst notalarda Japonya’da büyümüş bir İtalyan. Ne olduğu ilk anda anlaşılamayan, yeşilliklere eşlik eden acımsı tadın Wasabi olduğunun anlaşılmasıyla Clement Gavarry’nin tasarımının ne kadar geniş perspektifli bir parfüm olduğu belli oluyor.


Doğal parfüm üreticisi Dawn Spencer Hurwitz’in Wasabi Shiso’nu saymazsak Wasabi kullanımı parfüm endüstrisinde bir ilk. Kitlelere oynayan IFFgibi büyük bir oluşumun parçası olan Clement Gavarry’nin böylesine iddialı bir notayı kullanması takdire şayan. Başta yadırgansa da parfümü deneyen kimsenin “wasabi de yakışmamış” diye düşünebileceğini sanmıyorum… Ülkemiz için farklı kültürlerin buluşma noktası deriz ya, bu açıdan Panorama da bize yakın bir tasarım. Asya ve Doğu Avrupa arasında bir köprü…

Tatlı sert ilk şokun atlatılmasının ardından çimen ve incir yaprağı Panorama’nın çatısını oluşturuyor. Galbanum ve laden reçinesi ve gibi balzamik notalar da incire derinlik ve tatlılık katıyor. Miller Harris - Figue Amere ve Aftelier - Fig Aftelier tarzı, incirin balzamik notalarla desteklendiği benzersiz bir yapıya bürünüyor Panorama. İtalyan ekolünden eser kalmadan minimalist kişiliğine bürünüyor yeşil sıvı.


Zengin bir tasarıma imza atmış Clement Gavarry ve Céline Verleure. Menekşe yaprağı ve reçine notaları da sonlara doğru harmanın kalitesine saygı duruşunda bulunarak kapanışa eşlik ediyor. Hem kadına hem de erkeğe yakışan çok yönlü bir başka tasarım eklenmiş Olfactive Stutio’nun ürün gamına.

Zamanla Olfactive Studio’nun parfüme bakışını anladığımı düşünüyorum. Performans odaklı çalışmayan biri Céline Verleure. Panorama da ağaç kovuğundan çıkmadığı için kalıcılık ve fark edilirlik değerleri konusunda pek fazla beklentiye girmemek gerekiyor. Birkaç saatte yapılacak tazeleme ile tüm gün farklı kültürlerin ortak bakışını deneyimlemeyi vaat ediyor Panorama. Kullandığım parfüm buram buram koksun, girdiğim ortamda fark edileyim diye düşünenleri hedef kitle olarak tanımlayan bir marka değil Olfactive Studio.

 Miguel Sandinha'nın objektifinden çıkan Panorama'nın görseli

Sokakları saran yanık pamuk şeker tarzı parfümler azalsa da yazın geldiğini anlasak derken Panorama’nın yaz parfümlerine farklı bakışı bu yılın bahar-yaz favorileri listesindeki önemli bir boşluğu doldurdu. Modern parfüm dünyasını panoramik açıdan ele alan bir sanat eseri olan Panorama, Olfactive Studio’nun vizyonunun ne kadar geniş olduğunun en somut göstergesi.

24 Haziran 2015 Çarşamba

Rubini - Fundamental

Yalnızca yedi notanın kullanılmasıyla yüzbinlerce şarkı yaratılabiliyorsa, yüzlerce notanın kullanılabilmesiyle kaç farklı parfüm yapılabileceğini hayal edin… Sınırsız seçeneğe rağmen günümüz parfümlerinin büyük bölümü birbirine benzese de halen özel parfümlere rastlamak mümkün. Esxence 2015’de keşfettiğim Rubini Fundamental da benim için “özel” kategorisinde.

Andrea Bissoli Rubini ile tanışmam büyük bir tesadüf… Sevgili dostum Antonio Gardoni (Bogue Profumo) ile fuar alanında sohbet ederken tek bir parfümü olan, nispeten sade bir standın önünde duraklamamızla başlıyor hikâye. Antonio ile bir süredir arkadaş oldukları belli olan İtalyan beyefendinin denememiz için bileğimize sıktığı parfümle birlikte son yıllarda denk geldiğim en özgün parfümlerden birini kokluyordum...


Andrea Bissoli Rubini, pazardaki diğer oyuncuların aksine tek bir parfümle niş parfüm dünyasına giriş yapan İtalyan bir parfüm aşığı.  Rubini için parfüm bir aile geleneği olduğundan kendi adını verdiği markasında “temel” değerlerin yansıtılması hedeflenmiş. Buradan hareketle markanın ilk parfümü olan Fundamental, “temel” anlamına geliyor. Rubini'nin aile köklerini ifade eden Fundamental’ın tasarım sürecinde parfüm uzmanı Ermano Picco ve IFF ödüllü parfümör Cristiano Canali ile çalışılmış.

Fundamental derin bir temel üzerine kurulu turunçgil ve çiçek notalarıyla açılıyor. Daha ilk andan “genele hitap” kaygısı taşımayan farklı bir parfüm olduğu anlaşılıyor Fundamental’ın. Cristiano Canali ve Ermano Picco öyle bir derinliğe imza atmış ki nota nota ayrım yapmanın hiçbir anlamı yok. Tek söyleyebileceğim, ilk dakikalardan harmanı domine eden üzümün son ana kadar başrolü kimseye kaptırmadığı.

Trend olan gourmandları, jenerik meyve-çiçek ekseninde dönen parfümleri ve birbirinin kopyası odunsu deri kokular bir yana dursun, Fundamental bambaşka bir kategoride yer alıyor. Modern bir mimari eser kadar çok boyut barındırmaktan bahsediyorum. Peki, nedir Fundamental’ı diğer “çok boyutlu” parfümlerden ayıran? Üst notaları, orta notaları ya da dip notaları unutun… Fundamental’ın her anında hissedilen bir karmaşıklığı ve çok katmanlı yapısı var. Aynı zamanda birden fazla gerçeklik barındıran, modern parfüm dünyasının Interstallar’ı Fundamental!


Fundamental’ı her kullandığımda ayrı bir yönünü keşfediyorum. Kimi zaman reçinemsi bal, üzümü desteklerken bazen sedir ve sandal ağacı aynı görevi üstleniyor. Meyveli ve odunsu tema üzerine kurulu Fundamental, oldukça kuvvetli fark edilirlik değeriyle gün boyunca kendini hissettiriyor. Rubini’nin özgün parfümü, performansıyla da kendine hayran bırakıyor.

Cristiano Canali ve Ermano Picco, kurdukları karmaşık düzenle pazarda benzerine zor rastlanır bir işe imza atmışlar. Dolayısıyla herhangi bir referans noktam olmadığı için Fundamental için rahatlıkla “benzersiz” sıfatını kullanabilirim.


Fundamental’ın çok katmanlı yapısını yansıtan sunumunda yelkenlilerde ve eski binaların yapımında kullanılan fiberglas maddenin yeniden dönüşümüyle elde edilen “grabanite” isminde bir materyal kullanılıyor. Parfümün sunumunu üstlenen Francesca Gotti, nu_be’de olduğu gibi Rubini’de de olağanüstü bir iş çıkarmış. Fuar boyunca es geçtiğim stand İtalya’dan çıkan en özgün işlerden birini barındırıyormuş da haberim yokmuş... İyi ki Antonio ile tesadüfen o standın önünden geçmişiz de bütünüyle benzersiz olan bu parfümle geç olmadan tanışmışım!


Esxence 2015’ten bir favori seçmem gerekseydi, Fundamental açık ara ipi göğüslerdi. Sağlam konsept, zekice sunum ve zamanın ötesinde bir parfüm… Bay Rubini’nin sonsuz olasılıklar dünyasında attığı ilk kurşun, hedefi tam yerinden vuran cinsten!

Not: Bu yazı, 05.05.2015 tarihinde CaFleureBon için yazdığım yorumun, aslına büyük ölçüde sadık kalındığı Türkçe çevirisidir.

1 Mayıs 2015 Cuma

Neela Vermeire Creations - Pichola

Binlerce parfümün yer aldığı, onlarca lansmanın yapıldığı fuarda en çarpıcı parfümlerden ikisinin aynı parfümör tarafından yapılmış olması tesadüf olabilir mi? Peki, iki parfüm de tamamen farklı tarzda ve özgün tasarımlar desem, parfümörün yeteneğini daha açık anlatabilmiş olur muyum?

Hindistan kültürü ile modern Fransız parfüm anlayışını birleştiriyor Neela Vermeire. Tasarımlarının tamamını niş parfüm dünyasına yön veren isim Bertrand Duchaufour ile gerçekleştiren Neela, kültürel değerlerini tasarımlarına yansıtabilen özgün bir sanatçı. Onlarca marka ile çalışan Bertrand’ın Neela ile frekansları öylesine güzel örtüşmüş ki ortaya niş parfüm dünyasının en özgün markalarından biri çıkmış.


Geçtiğimiz ay Milano’da gerçekleşen Esxence’de lansmanı yapılan Pichola’nın ismi Hindistan’ın Udaipur kentindeki Pichola Gölü’nden geliyor. Daha doğrusu Neela’nın iki yıl önce Udiapur’da davetli olduğu bir düğün töreninden alıyor ilhamını bu ihtişamlı parfüm. Rahatlıkla "ihtişamlı" diyorum çünkü parfümü ilk denediğim an ve Neela’nın yüzüne şaşkın şaşkın baktığım an hala gözümün önünde!

Baharatlar, meyveler, çiçekler… Parfüm dünyasında yer alan bütün ana türlere ratlamak mümkün Pichola'nın açılışında. Notaların hepsi birbirini tamamlıyor… Biri bile olmasa, harman eksik kalırmış gibi hissettiriyor. İlk şok atlatıldığında portakal çiçeği, manolya ve tarçın, bu zengin parfümün başlangıcında iz bırakan notalar olarak kalıyor.

Neela’nın tasarımları Hindistan hakkında o kadar çok şey anlatıyor ki bana, sanki oralarda uzun süre vakit geçirmişim de her yeni Neela Vermeire parfümüyle anılarımı tazeliyor gibiyim. Pichola’yı her kullandığımda güneşin batmakta olduğu saatlerden geceye kadar olan zaman dilimini düşünüyorum. Turunçgillerin kokusu hala burnuma gelirken çiçekleri, baharatları ve odunsu notaları çekiyorum içime derin derin…

Pichola Gölü

Bertrand Duchaufour’un eşsiz tasarımında ortalara doğru ilerledikçe sümbülteber ve ylang ylang hissedilmeye başlıyor. Kullanıldığı harmanda ortalığı alt üst eden, dominant nota sümbülteber, Pichola’da ahengi bozmadan feminen bir dokunuş yapıyor sadece. Oryantal tarzı olan, gizemini çözemediğim bir kadın geliyor aklıma. Biraz daha tanımama izin verse kendini, neden bu kadar etkilendiğimi anlayacağım... Belki de hala çözemediğim için bu kadar etkileniyorum.


Kremamsı, baştan çıkarıcı bir havası var Pichola’nın. Sandal ağacı bu kremamsı hissiyatın mimarı pozisyonunda göreve başlıyor saatler sonra. Usta parfümör Bertrand Duchaufour öyle çok yönlü bir hava kazandırmış ki Pichola’ya, parfümün her fazında hissedilen temel bir nota olmasına rağmen harmandaki diğer oyunculardan rol çalınmıyor.

Pichola beni iyi hissettiren parfümler arasında kısa sürede yerini almış durumda. Sonlara doğru portakal çiçeği halen net olarak hissedilirken sandal ağacı ve aselbent reçinesi koyu bir katman halinde belli ediyor kendini. En belirgin notaları sümbülteber, portakal çiçeği ve sandal ağacı olan parfüm, Avrupa'da yazılan bir orta doğu masalı tarzında naif bir kapanış yapıyor günün sonunda.


Başlarda oldukça güçlü olan Pichola ilk saatin sonunda oldukça çekingen hale gelse de parfüm gün boyu kendini hissettiriyor. Öyle etraftakileri büyüleyeyim, herkes benden etkilensin tarzında değil, kullananın deneyimleyeceği eşsiz bir yolculuk olarak gelişim sürdürüyor parfüm.

Parfüm endüstrisindeki en başarılı işbirliklerini düşünecek olursam Neela Vermeire ve Bertrand Duchaufour ikilisi ilk sıralarda yer alacaktır. Hâlihazırda üstün yeteneklere sahip Bertrand, Neela’nın geleneksel yaklaşımın etkisiyle Neela Vermeire Creations çatısı altında harikalar yaratıyor. Farklı olmak için türlü türlü pazarlama numaraları yapan “sözde niş parfüm evleri” birbirini kopyalayadursun, birbirinden özgün tasarımlarıyla Neela Vermeire niş parfüme meraklı tayfanın gönlünde çoktan kendine özel bir yer edindi bile.
© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall