Jean-Claude Ellena’nın parfüm dünyasının asi çocuğu (koca
adam aslında) olduğunu düşünmüşümdür hep. Olivia Giacobetti, o naif transparan
tarzıyla çekingen bir kadını, Olivier Durbano taşları konuşturan adamı, Maurice
Roucel ise cesareti simgelemiştir gözümde. Paranormal yakıştırmalarıma bir
yenisini eklersem Angelo Orazio Pregoni ise, başka dünyalarla iletişim halinde
olan bir karanlık sanatlar ustası. Parfüm dünyasının Constantine’i...
O’Driu butik parfümler üreten İtalyan bir parfüm evi. 2011
yılında bazıları 12, bazıları 200 limitli el yapımı ve numaralandırılmış
tasarımlarla niş dünyasına adım atan O’Driu’nun üçü seri üretim olmak üzere
veri tabanlarında bile yer almayan otuzun üzerinde parfümü mevcut. Parfümlerin
tamamını tasarlayan Angelo Orazio Pregoni, parfüm dünyasının bugüne kadar
karşılaştığı en farklı tasarımcılardan biri. İmza olarak karanlık otları ve
baharatları kullanan Angelo, 12. yüzyılda yaşaması gereken bir büyücü olacakken
parfümör olmayı seçen bir kaçık!
O’Driu'nun limitli üretim parfümlerinin hiçbirini üzerimde bir günden fazla taşıyamasam da seri üretim mantığıyla tasarladığı Eva Kant, Peety ve Pathetique’i oldukça özgün ve kullanılabilir buluyorum. Markanın parfümlerini sunumu ve pazarlama anlayışı da tasarımları kadar radikal.
O’Driu'nun limitli üretim parfümlerinin hiçbirini üzerimde bir günden fazla taşıyamasam da seri üretim mantığıyla tasarladığı Eva Kant, Peety ve Pathetique’i oldukça özgün ve kullanılabilir buluyorum. Markanın parfümlerini sunumu ve pazarlama anlayışı da tasarımları kadar radikal.
Markanın neredeyse tüm parfümlerini denedikten sonra cüretkâr
tarzına rağmen güvenli liman olarak gördüğüm Peety, isminin de etkisiyle
ortamlarda en çok tartışılan O’Driu parfümü. Maskulen tarafa yakın gördüğüm,
imza parfümü olabilecek bütün nitelikleri taşıyan şahane bir kompozisyon.
Puro tütünü öncülüğünde gül ve meşe yosunuyla başlıyor
Angelo’nun cesur tasarımı. Eski kafa hissiyata sahip zengin ve etkileyici bir
başlangıç. Saniyeler içinde kendini belli edip kaybolan bir de yasemin var ki,
elde edilen iksire büyülü bir dokunuş eklemiş.
Modern puro tütünü ve eski kafa meşe yosunlu
açılışın ardından tatlılığı veren katman devreye giriyor. Bir yandan tatlı
biberler, bir yandan tonka fasülyesi, bir yandan tarçın bastırıyor… O’driu,
kesinlikle tarçını en ilginç haliyle kullanan marka. Resmen çubuk tarçındaki odunsu
hissiyatı alıp şişeliyor Angelo.
Clive Christian - X for Men yazımda bahsettiğime benzer
şekilde, parfüm dünyasının her dönemine atıfta bulunan bir hikâye şeklinde
gelişimine devam ediyor parfüm. Tarihsel parfüm yolculuğunun olmazsa olmazları
sandal ağacı ve paçuli hissediliyor ortalara doğru. Paçuli, aynı baştaki
yasemin gibi kendini gösterip kaçsa da sandal ağacı Peety’nin sonlarına kadar
başrol oyuncusu olarak hikâyeye dâhil oluyor.
Peety için tam olarak belli bir tema parfümü diyemem.
Kullandığım her gün farklı bir nota ön plana çıkıyor desem yeridir. Kimi zaman
tarçın ve meşe yosunu desteğinde bir puro tütünü, kimi zaman da gül ve tonka
fasulyesinin eşlik ettiği bir sandal ağacı parfümü Peety. Karanlık sanatlar
ustası yakıştırması yaptığım Angelo Orazio Pregoni, tanımlanamayan bir
parfüm tasarlamış. En cesur gözükenden daha cesur ama çok daha kolay kullanılabilir ve şık...
O’driu’nun neredeyse tüm limitli tasarımlarının gerçek
hayatta kullanımı zorken, Peety, Eva Kant ve Pathetique’in yer aldığı standart
serisinin kullanımı da bir o kadar kolay. Karmaşık yapısına rağmen akıp gidiyor
Peety. Limitli seriyi deneyenlere ustasından bir şeyler öğrendiğini gösterirken
nispeten daha kolay tasarımlardan hoşlanan parfüm severlere de yaşanması
gereken bir deneyim sunuyor. Sonlarda derinlemesine puro tütünü, amber ve
tarçın ile günümüz trendlerine uygun veda ediyor Peety.
Bir süre önce yorumladığım Bogue - Maai kafasında, tarif
etmesi güç bir parfüm Peety. Eskiyle yeniyi buluşturan karanlık bir sıvı… Peety’yi,
Maai’ye göre biraz tatlı, eski kafa hissiyatı nispeten daha az ve daha kolay
kullanılabilir buluyorum. Parfümün tek bir kusuru varsa o da fark edilirliğini
yeteri kadar yüksek bulmamam... Notalarına bakıldığında çok daha saldırgan
duran Peety, maalesef ilk birkaç saatin sonunda tene oldukça yakın kalıyor.
Kalıcılık yönünden gayet başarılı olup kendini gün boyu hissetse de
etraftakilerin de uzun saatler bu farklı deneyimi hissetmeleri daha güzel
olurdu.
Angelo Orazio Pregoni parfüm dünyasının en radikal
tasarımcılarından biri. Limitli üretim parfümlerini kullanılabilirlik sınırları içinde
düşünemesem de niş parfümlerle derinlemesine ilgilenen parfüm severlerin
denemeden göç etmemesi gereken, başka bir dünya O’Driu. Peety ise Angelo’nun
dünyanın dehşete düşmesini engellemek için karanlık güçlerinin sadece bir kısmını
kullandığı başyapıtı…
Hiç yorum yok
Yorum Gönder