“Mütevazı olma gerçek sanırlar.”
Özellikle
sanatla uğraşanların, kibir seviyesinde olmadan kendilerinin farkında olmaları
gerektiğine inanıyorum. Bir sonraki eserin, öncekilerden daha iyi olacağı inancıyla
yaratılması mutlak başarının sırrı… Peki ya klasik yaratma düşüncesiyle yola
çıkmak?
20’li yaşlarda dünyanın parfüm devleriyle çalışan ve 2009
yılında kendi adını verdiği parfüm evini kuran Francis Kurkdjian, günümüzde
bağımsızlığını koruyan en büyük niş markalardan biri konumunda. Frederic Malle
ve Le Labo gibi niş pazarın büyük oyuncularının Estée Lauder bünyesine
katıldığı son zamanlarda Maison Francis Kurkdjian, niş parfümün felsefesini
koruyan en önemli markalardan biri.
Her dönemi yansıtan klasik parfümler tasarlama düşüncesiyle sanatçılarla görüşen ve aldığı ilhamla Féminin ve Masculin Pluriel’i
tasarlayan Francis Kurkdjian, potansiyelinin farkında olma mevzusunu geride
bırakıp bambaşka bir yönde ilerlemekte. Verdiği röportajlardan da mütevazı
olmayı pek sevmediği anlaşılan parfümörün, modern çiçek buketi olan
tanımladığı Féminin Pluriel, kadın kullanımı için tasarladığı en yeni parfüm.
Edmond Roudnitska imzalı Dior - Diorissimo’nun içeriğinde
mügenin ilk kez kullanılmasıyla, referans çiçek kokusu olarak anılmaya başlanan
mügeyle ilgili anısı olmayan parfüm tutkunu olduğunu sanmıyorum. Dolayısıyla klasik
bir çiçek parfümüne imza atma düşüncesine belki de en uygun nota olan müge
üzerine inşa edilmiş Féminin Pluriel.
Sıvı rengi gibi masum açılıyor Féminin Pluriel. Diorissimo’dan
alışkın olunan ve “anne kokusu” nu andıran mügenin öncülüğünde menekşe ve iris,
çiçek toplayan küçük kız misali saf ve temiz.
Açılıştaki tarif etmesi güç mutluluğu yaşamak için tekrar
tekrar tazelenecek bir parfüme imza atmış usta parfümör. Menekşe ve
irisin geri plana çekilmesinin ardından, geçmişten bugüne kadar kadına dair
olan en önemli notaları bir araya getirmeyi amaçlayan Féminin Pluriel’in
harmanında pudramsı bir gül hissediliyor. Lumière Noire ile modern gül
kullanımında neredeyse rakipsiz olduğunu kanıtlayan Francis, destekleyici
konumda da gülü ne kadar başarılı kullanabildiğini göstermiş.
Markanın tanımlamasına uygun olarak, modern bir çiçek buketi
gibi kokuyor Féminin Pluriel. En ufak çıkıntısı olmadan pürüzsüz ilerleyen
parfüm, sonlara doğru hissedilen tatlı vetiverle de dengeli bir kapanış
yapıyor.
Müge baskın bir çiçek olduğu için kullanıldığı parfümlerde
hâkimiyeti ele geçiren bir nota. Dolayısıyla müge temalı parfümlerin birçoğunun
birbirine benzemesi kaçınılmaz… Diorissimo’nun açıtığı yolda, Féminin Pluriel’e
benzeyen birçok parfüme rastlamak mümkün. Yine Francis Kurkdjian’ın elinin
değdiği Narciso Rodriguez For Her serisinden L'Eau For Her ve Thierry Wasser
imzalı Guerlain Idylle, Féminin
Pluriel’e oldukça benzer parfümler. Yakın örneklerin fazlalığına rağmen Féminin
Pluriel’in içeriğinde hissedilen Francis Kurkdjian’ın kendine has dokunuşları,
pazardaki müge temalı parfümlerin arasında fark yaratmayı başarıyor.
Féminin Pluriel oldukça naif bir parfüm. Çekingen bir kadını
tasvir eder gibi, ilk birkaç saatin sonunda tene yakın kalıyor. Ortamda ilgi
çekeyim, herkes “ne kullandın sen?” diye sorsun parfümü değil. Sadeliğin ön
planda tutularak tasarlandığı bir parfüm...
Zamansız bir parfüm yaratmak amacıyla yola çıkan Francis
Kurkdjian; günlük kullanımı kolay, her ortama uyum sağlayan zarif parfüm Féminin
Pluriel’i tasarlamış. Klasik yaratma girişimini fazla iddialı bulsam da, müge
ağırlıklı parfümleri sevenlerin oldukça hoşuna gidecek bir parfüm Féminin Pluriel.