Parfüm hobisinin en keyifli yanlarından biri numuneler (deneme
boyu - sample) ve dekantlar (parfümün orijinal şişesinden, daha az miktarda bir
şişeye doldurulması) sayesinde yeni parfümler denemek ve yeni markalar
keşfetmek. Mağazada deneyip beğenilen bir parfümü ful kullanma ya da merak
edilen ancak ulaşmanın kolay olmadığı bir markayı deneme şansı veriyor
numune ve dekantlar. Hem kör alışın riski ortadan kalkıyor hem de satın alma
sürecinden sonraki pişmanlık ihtimali en aza iniyor. Dolayısıyla parfüm ile hobi boyutunda
ilgilenen birinin ayırdığı bütçenin, şişe ve dekant/numune alımı arasında belli
bir oranda bölüştürülmesi önem kazanıyor.
Erik Kormann, 10 parmağında 10 marifet olan kafa dengi bir
Alman. Berlin’de el yapımı sabunlar üretip satan Erik, 2010 yılında kendi adını
taşıyan markası altında parfümler tasarlamaya başlamasıyla ucu bucağı olmayan
niş parfüm dünyasında yerini alıyor. Sabun üretmenin verdiği tecrübeyle hem
doğal hem de sentetik hammaddeleri uyum içinde kullanabilen Erik Kormann,
sessiz sedasız ilerleyen, potansiyeli yüksek bir parfümör. Markanın
parfümlerine sadece Erik’in sabun dükkanından ve online alışveriş sitelerinden
ulaşılabiliyor.
Eau de Frohliche No.3, Erik’in sentetik ve doğal
hammaddeleri dengeli olarak kullandığı, İtalyan tarzı parfümlere yakın
hissiyatta bir doğa parfümü. Almanca’da “neşeli” anlamına gelen “fröhliche”, adı
gibi mutluluk veren yeşil bir tasarım. Erik Kormann Eau de Frohliche No.3’ün tasarımında, dünya devi koku ve aroma üreticisi Givaudan’dan Alain
Alchenberger ve Dr. Philip Kraft ile çalışmış. Parfümün temelini oluşturan
Cassyrane adı verilen nota da Givaudan ürünlerinden biri.
Eau de Frohliche No.3, biber ve limonla açılıyor. Taze ve
ferah bir başlangıç… Saniyeler içinde de parfümün karakterini veren üzüm
yaprağı hissediliyor. Akdeniz bahçelerinde gezintiye çıkmış hissiyatı veren Eau
de Frohliche No.3, İtalyan tarzı parfümlere göz kırpıyor.
Erik Kormann
Erik zengin bir parfüm tasarlamış. Yeşillikler, odunsu
notalar ve destekleyici konumundaki çiçeklerle başarıyla dengelenmiş. Ahengi
bozan bir nota olmasa da Eau de Frohliche No.3’te tam çözemediğim bir şey var.
Belki de daha önce kullanımına rastlamadığım Cassyrane’dir bana böyle
düşündüren. Hoşuma giden nadir sentetiklerden biri oldu bu Cassyrane. Harmana
katkısı ise kalıcılık açısından muazzam!
Ortalara doğru Eau de Frohliche No.3’te biberiye ve sedir
algılanıyor. Kış çayı zenginliğinde bahar - yaz parfümü tasarlamış Erik. Alttan
alttan köşeli hissiyatıyla sardunya da harmana çekici bir hava katıyor.
Sonlara doğru belirgin olarak hissedilen Cassyrane’nin
yanına odunsu notalara tütsünün eklenmesiyle iyiden iyiye ilginç bir hal alıyor
Eau de Frohliche No.3. Her fazı birbirinden farklı, geçişleri keyifli ve dengeli
bir parfüme imza atmış Erik.
Eau de Frohliche No.3, hem kadının hem de erkeğin güvenle
kullanabileceği bir ilkbahar - yaz parfümü. Nitekim tek bir kusuru var ki, o da
bu kadar zengin içeriğe rağmen parfümün fark edilirliğinin düşük olması. Kalıcılığı
ise bambaşka bir hadise… Parfümü ikiye ayırırsak, karakterini veren ana notalar
birkaç saate uçup giderken, Cassyrane duştan sonra bile 1 gün kadar kalıyor!
Parfüm bambaşka bir hale dönüşmüşken resmen insanın üzerine yapışıyor.
Kullandığım parfüm kimsede olmasın, risksiz ama farklı olsun
diye düşünenler için Eau de Frohliche No.3 güzel bir ilkbahar - yaz parfümü.
Markanın geneli ise “indie” sayılabilecek küçük niş markalara meraklı kesimin
deneyimlemesi gereken özellikte.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder