İlk saat, ilk cep telefonu, ilk araba, ilk gitar, hatta ilk
parfüm… Başlangıçta en iyi örneklerine sahip olmasak bile, ilk tanıştığımız
ürünlerin yeri hep ayrı olmuştur. Onları üreten markaya olan sempatimiz ve
duygusal bağımız, rasyonel sınırların dışında bir yerdedir. Niş parfüm denince
de Tom Ford Private Blend ve Creed’in yeri bende bambaşka… Ne de olsa ilk
tanıştığım ve en çok vakit geçirdiğim parfümler bu iki eski dosttan çıkma…
Tobacco Vanille, Tuscan Leather ve Noir de Noir gibi çığır
açan, büyük markaların bile taklit etmeye çalıştığı parfümleri yaratan önemli
bir marka Tom Ford. Her ne kadar son yıllardaki büyüme stratejileri
çerçevesinde, Private Blend'in zincir parfümerilerde bile satışa sunulup “niş” olma
kavramını sorgulatmaya başlasalar da serinin kalitesi ve sektöre
kattıkları tartışılmaz!
Tom Ford (Private Blend) ürün gamını dengede tutmayı
başaran, her mevsim ve her koşul için parfümler üreten bir marka. Neroli Portofino
ile başlattığı yaza uygun serinin iki yeni parfümünden biri olan Costa Azzura,
uniseks olarak pazarlanıyor ve aynı Neroli Portofino gibi şeffaf mavi şişelerde
satışa sunuluyor.
Baharatların eşlik ettiği deniz esintisiyle açılıyor Costa
Azzurra. Harika bir yazlık parfüm başlangıcı… Ege kıyılarında hafif bir öğlen
yemeği yerken dalgalar kıyıya vuruyor. O kadar ferah, o kadar leziz!
Yosundan gelen hafif burukluk, ana yemek öncesi yenen meze
misali Costa Azzurra’nın zengin harmanındaki diğer notalara eşlik ediyor.
Turunçgiller ve lavantanın da etkisiyle 90’lı yıllara göz kırpan yapıda
ilerliyor parfüm.
Costa Azzurra cömertçe tasarlanmış parfüm. İçinde deniz hissiyatı, odunsu notalar, turunçgiller ve hatta yoğun olarak hissedilen
sakız bile var. Ancak ortalara doğru bahsettiğim bu zenginlik, ayarı kaçmış bir şölen
havasına bürünüyor. Mezelerle başlanan ziyafet, henüz ana yemek gelmeden
tokluk hissiyatının bastırmasına neden oluyor… Ana yemek geldiğinde de doyuma ulaşan bünyeye
deyim yerindeyse bir şeyler “fazla” gelmeye başlıyor. Harika başlangıcından
sonra sıradan bir sucul parfüme dönüşmeye başlıyor Costa Azzurra.
Costa Azzurra’nın açıklanan resmi notalarında oud ve tütsü
gibi riskli ve yoğun notalar yer alsa da bunları algılayabilmek mümkün değil.
Belli ki koku piramidini fonksiyonellikten ziyade pazarlama adına zenginleştirmek
için ne bulursa koymuş Private Blend’in yaratıcı ekibi… Keşke bu durum parfümü biraz
daha etkili hale getirip bir işe yarasaymış, ama yok… Maalesef Costa Azzurra’nın fark
edilirliği ortalamanın altında seyrediyor ve ilk saatin sonrasında tene oldukça
yakın kalarak devam ediyor. Kalıcılığında büyük bir problem olmasa da bu kadar zengin
harmana sahip bir kokunun fark edilirliğinin düşük olması hayal
kırıklığına uğratıyor.
Güvenli bir yaz parfümü arayanlar için Costa Azzurra, mansiyon ödülü alabilecek bir alternatif. Ortaları ve sonları beni başı kadar
etkilemese de hoş bir kompozisyon olduğunu söyleyebilirim. Uniseks kullanıma
uygunluğu ve bunaltmayan tarzıyla da her ortama uyum sağlayan bir parfüme imza atmış Tom Ford.
Azure Lime yorumumda parfümün Private Blend’in karakteristik
yapısına yakışmadığını yazmıştım. Costa Azzurra’yı da birkaç gömlek üstün, modifiyeli
bir Azure Lime olarak nitelendirebilirim... Private Blend'in tasarımcı ekibi, sonraki denemelerinde fark
edilirlik hadisesini de aşabilirse, serinin harika bir yazlık
alternatife sahip olacağını düşünüyorum.
Öğreniyorum
YanıtlaSil