Daha o kadar çok marka var ki hiç
bilmediğimiz ve belki tanıdıkça çok seveceğimiz… Parfüm tutkusu ucu bucağı olmayan bir serüven… İtalya’nın küçük bir kasabasında tasarlanan bir başyapıt var
belki de duygularımıza dokunacak olan ve halen tanışamadık… Belki de evinde kendi
kendine takılan bir kimyager hayatımızın parfümünü yaptı… Bir ihtimalle de buraları okuyunca rastlarız "benim" diyebileceğimiz parfüme!
Peccato Originale’nin İtalyancada
“ilk günah” anlamına gelen ilginç bir anlamı var. Daha da ilginci Peccato
Originale’nin, bir eczane bodrumunda kurulmuş bir marka olması… 2013 yılında
ilk parfümlerini görücüye çıkaran markanın tüm tasarımlarının arkasındaki isim
Silvia Monti’nin sıra dışı bir tarzı var. Marka ismi kadar parfüm isimlerinin
de uçlarda olduğu Peccato Originale, dağıtım ağları genişledikçe
daha çok ilgi çekeceğini düşündüğüm markalar arasında sağlam bir yere sahip.
Peccato Originale cesur parfümler
üreten bir marka. Kokuları zorlayıcı olmasa da birçok tasarımı farklı ve
etkileyici… Farklılık yaratmak amacıyla üzerinde kafa yorulmuş kompozisyonları
olan parfüm evi Peccato Originale’nin vanilya teması üzerine kurulu iki
parfümünden biri Cantaride… İsminin nereden geldiğinden hiç bahsetmeyeceğim
çünkü iştah kaçırmak istemem!
İlk anda etkileyen net bir
açılışı var Cantaride’nin. Melekotu ve paçuli, başlarlarda en çok hissedilen
notalar… Melekotu olması gerektiği gibi yeşil ve ferah ancak paçuli sadece
destekleyici konumda köşesiz olarak hissediliyor. Topraksı hissiyatı minimal
düzeyde tutulmuş, yeşilliği kuvvetlendiren bir paçuli kullanımı var parfümün harmanında.
Başlangıçtan bir süre sonra
parfümün sonlarına kadar en net algılanan vanilya, hâkimiyeti ele geçiriyor.
Tatlılığıyla baymayan, ancak tekdüze diyebileceğim bir vanilya hissediliyor ilk
etapta.
Ortalara kadar yeşil açılıp
sıradan bir vanilya parfümü gibi davranan Cantaride, melek otu ve paçulinin
geri plana çekilmesiyle sütlü irmik tatlısı kıvamında hoş bir kokuya dönüşüyor.
Yemekten sonra yenen hafif sütlü tatlı misali akıp gidiyor…
Cantaride’nin gelişimi başarıyla
kurgulanmış bir kitap gibi… Başta biraz dağınık, sonrası net ve sürükleyici!
Ortalarda belli belirsiz hissedilen bir deri var ki, parfüm bu ayrıntıyla daha
da özel bir hale geliyor. Başlardaki paçuli ve ortalardaki deri, Cantaride’nin
tatlılığını ustalıkla dengeliyor.
Cantaride yaklaşık 1 saat sonra
iyice olgunlaşmaya başladığında vanilyalı parfümlere çok yakıştığını düşündüğüm
aselbent reçinesi (benzoin) algılanıyor. Sonlara doğru da Cafe Chantant yazımda
da bahsettiğim gibi birçok vanilya parfümünün olmazsa olmazı miskin
hissedilmesiyle Cantaride son fazını da tamamlamış oluyor.
Cantaride, ilerleyen dönemde referans
olarak gösterilebilecek vanilya parfümlerinden biri. Tarzın önde gelenleri olan
Guerlain - Spiriteuse Double, Tom Ford - Tobacco Vanille ve Mona di Orio -
Vanille ile karşılaştırılması kaçınılmaz… Cantaride’nin saydığım güçlü
rakipleri arasında sağlam bir yer edineceğini de rahatlıkla söyleyebilirim.
Cantaride’nin olumsuz olarak
gösterebileceğim tek yönü, birçok vanilya temalı parfüm gibi transparan yapıdan
ve dengeli bir harmandan uzak oluşu… Yoğun olarak hissedilen vanilya zaman
zaman tüm notaları bastırarak sadece vanilya notalı bir parfüm kullanıyormuş
gibi hissettirebiliyor. Bu durum da günlük kullanımda bunaltıcı bir etki
yaratabiliyor. Dolayısıyla tavsiyem Cantaride’yi de diğer vanilya temalı
parfümler gibi aralıklı kullanmak olacaktır.
Cantaride, oldukça yüksek fark
edilirliğe sahip bir parfüm. Kalıcılığı da tatmin edici seviyede diyebilirim… Birçok
gourmand gibi de uniseks kullanıma oldukça uygun. Her iki
cinsiyet de Cantaride'yi güvenle kullanıp bolca iltifat toplayabilir!
İsminin yarattığı psikolojik
etkiyi (baktınız değil mi Google’dan?) bir kenara bırakırsam, vanilya sevenler
için kör alışa bile uygun son yıllarda denk geldiğim en güzel gourmandlardan
birini tasarlamış Silvia Monti. Vanilyanın baskın olarak hissedildiği kaliteli
parfüm arayışı varsa Cantaride her yönüyle tatmin edecek, şimdiden tarzının en iyileri
arasında gösterebileceğim güzel bir sonbahar - kış parfümü.
Emeğine sağlık Berkan bey..Sonradan farkına vardığım, Vanilya sever tarafımın ,peşine düşebileceği ,edinmeye değeceğine, yazdıklarından dolayı inandığım bu parfümü hedef gösterdiğin içinde teşekkür ederim..Bir ricam var; bir dahaki gourmand incelemenizde,sizinde bu incelemenizde,kulağını çınlattığınız,benimde şişesini dolabımda itina ile sakladığım ve severek kullandığım;''Mona Di Orıo Vanille''ye ilk sırayı vermenizdir ricam:) Yaparsınız biliyorum ..:)
YanıtlaSil