Başkalarıyla paylaşabilecek nitelikte eserler üretebilenler
şanslı insanlar... Dinlenen çoğu şarkı ve okunan birçok kitap, kompozisyonu
yaratanın hayatından kesitler içeriyor. Duygularını ve yaşadıklarını hiç
tanımadığın insanlara paylaşabilmek gerçekten değerli bir olgu.
Parfümörleri de aynı müzisyenler, yazarlar veya ressamlar
gibi duygularını başkalarıyla paylaşabilen şanslı kişiler arasında görüyorum...
Hissettiklerini harfler ya da notalar olmaksızın kokularla anlatıyorlar. Bir
şekilde hayatlarından bir kesitle, hayatlarımıza dokunuyorlar. Kimi sadece
güzel kokma isteğinin yanında bunu gerçekleştirirken kimi de bilinçli olarak
bunu hedefliyor.
Christopher Brosius, CB I Hate Perfume dosyasında
bahsettiğim gibi anıları canlandırmayı amaçlayan bir parfümör. Gittiği bir yer
ya da kullandığı bir eşya ilham alması için yeterli… Tasarladığı parfümler,
aynı yerde bulunmuş olan ya da aynı eşyayı kullanmış olanlar için güzel
kokmaktan ziyade anıları canlandıran, geçmişe götüren kompozisyonlar. At the Beach
1966 da Christopher’ın gittiği plajı ve kullandığı güneş kremini tasvir ettiği
özgün bir parfüm.
Yasemine benzer bir nota ve yeşilliklerle açılıyor At the
Beach 1966. Biraz da aldehit kokusu aldığıma eminim… Açıklanan notalarında
bunların hiçbiri olmasa parfümün ismine oranla sert açılışı bana bunları
hissettiriyor. Sonrası mı? Deniz ve kum…
Belli ki Christopher, doğrudan kumsal kokusunu vermek yerine
oraya giderken geçilen yeşillik arazinin kokusuyla başlamayı tercih etmiş.
Nispeten sert bir açılışın ardından kremsi bir havaya bürünüyor parfüm. At the
Beach 1966’nın Coppertone güneş kremi ve kumsalın kokusu olduğunu söylüyor Christopher
Brosius.
Başlangıçtan bir süre sonra At the Beach 1966, denizden
çıktıktan sonra sürülen güneş kreminin deniz tuzuyla karışmış kokusunun andırıyor. Coppertone’u koklamadığımdan doğrulama imkânım olmasa da,
parfümün kesinlikle güneş kremi gibi koktuğunu söyleyebilirim.
Şezlongda uzanıp güneşlenmeyi anımsatan (hiç tarzım değil,
ayrı mesele) bir parfüm At the Beach 1966. Oturduktan bir süre sonra olay
tamamen bu! Hatta plastik değil, tahta bir şezlong… Ara ara kendini hissettiren
odunsu notalar, ahşabın ıslanınca yaydığı kokuya benzer bir koku veriyor.
CB I Hate Perfume dosyasında parfümlerin
konsantrasyonlarından bahsetmiştim. Elimdeki At the Beach 1966, perfume
absolute konsantrasyonunda. Belki de bu yüzden hem kalıcılığı fark edilirliği
tarzına göre oldukça iyi. Hatta içeriğinde alkol olmadığı düşünülürse fark
edilirliği şaşırtıcı derecede iyi! Ancak kremsi tarzına rağmen zaman zaman
hissedilen sert hava, normalde silik bir parfüm olacakken sentetik bileşenlerle
desteklenip güçlü bir parfüm yaratıldığı hissine kapılmama neden oluyor. Başlangıçta
algıladığım aldehit benzeri notalar da parfüm tenden ayrılana kadar etkisini
kaybetmediğinden fark edilirliğin yüksek seviyelerde seyredebildiğini
düşünüyorum.
At the Beach 1966’nın sonlarına doğru deniz hissiyatı
kayboluyor ve geriye her yönüyle parfüm konsantrasyonuna getirilmiş güneş kremi
kalıyor… Hani ele sürülen krem kurumaya yakın hafif ekşi bir hal alır ya, At
the Beach 1966 da sonlara doğru aynen öyle oluyor. Ekşilik rahatsız edecek boyutta olmasa da parfümün son kısımlarından pek
hoşlandığımı söyleyemem. Gün içinde tazelemek bu hadiseyi bir nebze kurtarıyor.
Güneş kremleri cinsiyete göre pazarlanmadığına göre (ben
rastlamadım en azından) At the Beach 1966 da cinsiyet gözetmeyen bir parfüm.
Güneş kremi ve deniz gibi kokmak isteyen herkes rahatlıkla kullanabilir. Soğuk
havada denemesem de oldukça sırıtacağını düşünüyorum. Tam bir yaz parfümü
At the Beach 1966. Kullanmak için aranan şartlar; havanın sıcak olması ve açık
renk keten gömlek veya askılı bluz…
Fotoğraf: Evaan Kheraj
Güneş kremi gibi kokan, denizi anımsatan parfümlerden The Different Company - Sel de Vetiver, Il Profvmo - Aria di Mare ve Creed - Virgin
Island Water, kullandıklarım arasında en beğendiklerim... At the Beach 1966 da son
fazı ve sentetik hissiyatı olmasaydı bu listeye rahatlıkla dahil edebileceğim bir
parfüm olurdu… Yine de her güzelin bir kusuru vardır diye düşünüp bu özgün kompozisyonu,
yaz için uygun alternatifler arasında göstermekte sakınca görmüyorum.
CB I HATE PERFUME - AT THE BEACH 1966 uzun zamandır arıyorum . Ancak Türkiye de satışı yokmuş :( Benzer kokular (Estee Lauder Godness Bronze ) dahil olmak üzere bir çoğunu denedim ama malesef hiç biri değildi. Ürüne nasıl ulaşabilirim ? Bana yardımcı olabilir misiniz ? Teşekkür ederim
YanıtlaSilMarka ülkemizde satılmadığı için tek yol yurtdışından temin etmek :(
Sil