23 Mayıs 2014 Cuma

Serge Lutens - Chergui

Bazı ürünler vardır, tanıtıma ihtiyaç duymaz... Sahip olanlar ya da deneyenler kulaktan kulağa konuşur... Henüz denememiş olanların ulaşma isteği, merakı daha da arttırır. Hal böyle olunca beklenti yükselir. Ürünün asıl faydasından çok daha büyük bir beklenti içine girilir... Büyük beklentilerle oluşan şişirme yargı da ilk tanışmada sonucu yaşanacak hayal kırıklığının olasılığını arttırır.

Rasyonel varlıklar olmadığımız için, kontrol altında tutulması oldukça zor bir kısır döngü olarak nitelendiriyorum bu durumu. Yargıları normalize edebilecek tek güç ise zaman!


Serge Lutens parfüm dünyasının en iyi bilinen niş markalarından biri. 80’li yıllarda Shiseido’nun başarıyla ulaşmasını sağlayan Fransız kökenli Serge Lutens, 2000 yılında yetenekli parfümör Christopher Sheldrake’i de yanına alarak kendi ismini verdiği parfüm evini kurar. Dönemin Fransız parfümlerinden farklı olarak yoğun ve baharatlı tarzıyla kısa sürede diğer markalardan ayrılan Serge Lutens’in, bir kısmı Paris mağazalarına özel olmak üzere 50’nin üzerinde parfümü mevcut. Birbirinin kopyası onlarca çeşidi olan parfüm markalarının aksine, bu kadar çok çeşide rağmen birçok özgün kompozisyona imza atmış olması, Serge Lutens’i parfüm dünyasının mihenk taşlarından biri yapıyor.

Serge Lutens denince akla gelen ilk isim şüphesiz Chergui. 2000’li yılların başında gourmand tarzına yön veren, niş parfüm dünyasının en ünlü isimlerinden biri. Hatta ünü, markasını bile geride bırakmış bir ürün...

Tütün, bal, amber ve tütsü ile açılan bir parfüm düşünün. Şişede nasıl durmuş bunca nota belli değil… Saydıklarımın hiçbiri parfümlerin üst notalarında duymaya alışkın olunan türden notalar değil. Kullanımı cesaret isteyen, her biri kompozisyonu ayrı ayrı koyulaştırıp gereğinden fazla karmaşık yapabilecek notalar… Peki, sonuç nasıl? Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim… Başyapıt!


Açılıştan kısa bir süre sonra tütün yaprağının verdiği yeşillik hissediliyor. İçeriğinden dolayı şerbet gibi tatlı olabilecek bir parfümü ustaca dengelemiş Christopher Sheldrake. Parfümün harmanında birbirini bastıran ya da köşeli kullanılan herhangi bir nota hissedilmiyor.

Chergui’nin başlangıcından itibaren tütün ve tütsünün kattığı derinlik belli oluyor. Çok boyutlu ve her boyutu ayrı ayrı gelişen bir kompozisyon olarak ilerliyor parfüm. Zaman geçtikçe de, birbiriyle anlaşması zor olan notalar daha kaynaşıp, yumuşak bir hava katıyor parfüme. Zengin bir parfüm Chergui!

Christopher Sheldrake; yarattığı kompozisyonun ortalarında tütün yaprağının hissiyatından ayrı, parfüme yeşillik katan başka notalar da kullanmış. Böylelikle yoğun tatlılık barındıran başrol oyuncularının ağırlığını uzun bir süre dengelemiş. Sonlara doğru da yemek sonrası tatlı misali, balın akıp gitmesine izin vermiş…


Parfümün son fazı, tatlı parfümlerle arası iyi olmayanların pek hoşlanmayacağı yapıda… Ana karakteri oluşturan tütün ve balın etkisi sonlara kadar devam ediyor. Ancak tatlılığı dengeleyen yeşil notalar zamanla etkisini kaybediyor. Bu haliyle bile Chergui, piyasadaki birçok gourmand’a göre tolerans sınırları içerisinde kalan, rahatsız etmeyen bir tatlılığa sahip.

Chergui’nin kutusunda yazmayan ancak bilinmesi gereken bir ön koşulu var. Soğuk havalarda kullanmak, sıcaklarda erişimi zor olan bir yere saklamak… Bu kadar sıcak notanın bir araya geldiği bir parfümü sıcak günlerde kullanmak, başyapıt diye tabir ettiğim bir parfümden soğumaya sebep verecektir. Başyapıt dedim ya, parfümün kalıcılık ve fark edilirlik değerleri de bu tanımı destekler nitelikte…

Chergui kesinlikle çekici bir parfüm. Hem de her iki cinsiyetin üzerinde de! Ortamlarda kadınlar da erkekler de parfümü ayrı ayrı sahiplense de ben hem kullanmaktan hem de kokuyu karşı cinsin üzerinde koklamaktan oldukça zevk alıyorum. Tütünün erkeğe yakışma hadisesi bir kenara, kadında da ayrı bir cazibesi olduğunu düşünüyorum.


Chergui, parfüm meraklıları için eşsiz bir tecrübe olmanın yanında önemli bir koleksiyon parçası. Bir süre kullanılmadığında kendini özleten, karmaşık ama dengeli yapısıyla genç parfümörlere ders niteliğinde okutulacak bir başyapıt. Ortamlarda yazılan çizilenlerin ve belki bu yazının da etkisiyle sihirli bir sıvı beklentisine girip de hayal kırıklığına uğrarsanız biraz zaman verin… Chergui eninde sonunda kendini sevdirecektir!

5 yorum

  1. Harika yazınızı okuduktan sonra Chergui en çok merak ettiğim kokular listesine girdi ve bu merakımı gidermek için geçen hafta bir miktar dekant edindim. En çok merak ettiğim koku olduğu gibi, ben de en çok hayal kırıklığı ve mide bulantısı yaratan koku oldu. Parfüm dünyasında çok önemli bir yeri olsa da her koku gibi Chergui de kesinlikle denenmeden alınmamalı.

    Emeğinize sağlık...

    25 Aralık 2014 11:36

    YanıtlaSil
  2. Yorumlarınızda ki muazzam analizleriniz , son derece açıklayıcı.kokuyu duyuyorum neredeyse :)bununla birlikte merakta uyandırıyor.bir süredir edinmeyi düşündüğüm iki kokudan biri chergui diğeri ise ambre sultan.bayan teninde hangisi daha uygundur sizce.teşekkürler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İki parfümü de her iki cinsiyete de eşit mesafede görüyorum. Ancak Ambre Sultan'ın zaman zaman beni rahatsız eden bir yapısı var. Chergui'den yana kullanıyorum tercihimi!

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim🙏

      Sil
  3. Bi parfum ancak bu kadar güzel ifade edilebilir herhalde bu parfümü yapanlar bile böyle güzel anlatamamıştır yorumun tamamını bile okumadan sipariş ettim yorumu sonra tamamladım bakalım inşallah pişman olmayız teşekkürler

    YanıtlaSil

© Gurme Kokular - Niş Parfüm Yorumları / Röportajlar / İzlenimler
Maira Gall