Parfüm denerken sıkça
yapılan bir yanlış var. Ele ya da bileğe sıkılan parfümün kokusu, burun
dayanarak test ediliyor. Dolayısıyla parfümün etkisini arttırmak için nispeten
daha zor ve ağır notaların kullanıldığı alt notalarının kokusu yoğun olarak
alınıyor. Sonrasında “ıyy bu parfüm çok ağır”, “yoğun ve şekerli” gibi
yorumların yapılması işten bile değil. Belki de bir başka başyapıt, yanlış
değerlendirme ve sonrasındaki önyargının kurbanı oluyor… Mantık çerçevesinde
düşünüldüğünde, gün içinde kullanıcının ve etrafındakilerin algıladığı kokular,
parfümün en az 10-15 santimlik bir alana yayılan etkinin sonucu.
Deri, paçuli, amber, oud veya misk gibi nispeten yoğun ve
zor notaların, ilk koklandığı anda tolerans sınırları dışında kalması muhtemel.
Hatta bir de ilk anda sıkılan yere burun dayanarak koklanırsa, beğenilmeleri
pek mümkün değil. Zaman içindeki değişimi gözlemleyerek biraz daha uzaktan şans
vermek, bu tarz notalara alışmak için uygulanacak en doğru yöntem. Sonrasında
genel bir yargıya varmak daha yansız bir tutum olacaktır.
Cuir Améthyste, Giorgio Armani
butiklerinde ve seçkin satış noktalarında satışa sunulan Armani Privé
Collection’ın iddialı bir üyesi. Bana göre serinin en özel parfümü… Kolay rastlanmıyor
kafası dumanlı çiçeksi deri parfümlerine!
Kişniş ve bergamotun desteklediği
keskin bir deri ile açılıyor Cuir Améthyste. Deri demek tam doğru değil aslında
ama huş ağacı verilen “birch” notası deri hissiyatını veriyor. Hem
etkileyen hem de burun büktüren tarzda sert bir açılış olduğunu itiraf etmem
gerekir. Kimyasal ilaçları andırıyor…
Girişte bahsettiğim gibi bir süre şans tanımak gerekiyor deri parfümlerine. Sert açılışın şoku yavaş yavaş
atlatılırken, yumuşayan deriye (birch yazmak istemiyorum her seferinde) menekşe ve paçuli eşlik ediyor. Menekşe
kullanımı ne kadar naif ise, paçuli kullanımı da bir o kadar sert! Daha ilk
dakikalarından Cuir Améthyste’in feminen tarafı ağır basan iddialı bir parfüm
olduğu anlaşılıyor.
Cuir Améthyste'in tasarımında ilham alınan Amethyste taşı
Cuir Améthyste oturmaya
başladığında kafası dumanlı bir yapıya bürünüyor. Dumanlı hissiyatı veren,
deriye alternatif olarak kullanılan “birch” notası. Kullanıldığı parfümlerde
karakteristik yapısıyla kendini hissettiren, keskin bir nota bu birch. Hem zor,
hem çekici!
Sonlara doğru hissedilen aselbent
reçinesi (benzoin) ve vanilya, parfümü zenginleştirip yumuşak ve ilgi çekici
bir hale getiriyor. Kullanımı zor ve riskli notaların bir araya getirildiği
kompozisyonda, kaliteli ve “olmuş” bir harman dedirtiyor. Cuir Améthyste’i kim
tasarladı bilinmiyor ama usta ellerden çıktığı bir gerçek.
Cuir Améthyste’in kalıcılığı ve
fark edilirliği oldukça iyi. Vücut ısısına göre değişkenlik gösteren, oda
dolduran bir yapısı var. Sıcak havalarla pek iyi anlaşmasa da bahar ve kış
aylarında oldukça iyi hissettiriyor.
Cuir Améthyste, 2005 yılında
piyasaya sürüldüğü düşünüldüğünde özgün bir parfüm. 2006 çıkışlı Le Labo -
Patchouli 24, benim bildiğim Cuir Améthyste’e en çok benzeyen parfüm. Patchouli
24, Cuir Améthyste’in daha dumanlı ve yoğun hali. Henüz deneme fırsatı
bulamadığım Bottega Veneta (kadın) da Cuir Améthyste’e oldukça benzetilmekte. Benzer parfümleri bırakırsak benim gözümde canlanan resim şöyle;
İtiraf edeyim Cuir Améthyste’i
sevmem ve anlamam biraz zaman aldı. Hatta satın aldıktan sonra uzunca bir süre
ful kullanmadan elimde denedim. Feminen ve iddialı yapısı beni biraz korkuttu…
Bir gün cesaret edip de ful kullandıktan sonra endişelerimin yersiz olduğunu
anladım. Feminen tarafa yakın, ancak erkek kullanımında da sırıtmayan iddialı bir menekşe-deri
parfümü Cuir Améthyste. Hatta tarzının en iyilerinden biri!
Hocam yine ben :).. Bottega Veneta ve coromandeli benzetiyorum, ikisi de var ve eşim kullanıyor.. Bottega coromandelin daha kaliteli ve usta hali bence.. İkisinde ortak notalara baktım ve yasemin ve paçuli var.. O küf kokusunu paçuli mi veriyor acaba? Bu tarz maskülen koku önerebilir misiniz? (coromandeli denedim ve bana fazla feminen geldi)
YanıtlaSilBottega ile Cuir Améthyste'i ben de çok benzetiyorum. Coromandel yoğun topraksı tarzıyla bu ikiliden ayrılıyor. Bahsettiğiniz gibi o topraksı hissiyat "küf" olarak da algılanabilmekte ve evet, paçuli bu hissiyata neden oluyor.
Silİsli "birch" tayfanın maskülen ve güzel örneği Le Labo - Patchouli 24. Cuir Améthyste ve Bottega Veneta seven biri bayılır diyeyim.
Hocam selamlar, nihayet Armani Prive Cuir Amethyse'i deneyebildim ama vasat bir designer parfümden öte bulmadım.. Kaba saba bir tefarik kullanımı. Yazılarınızı , özellikle aşmış üslubunuzu beğenerek takip ediyorum. Ama şunu anlıyorum ki, insanlar kendi koku genetiğini tanımak için bu kadar emek veriyorlar. Ben gül notasından hoşlanmadığımı " more than words " kullanıp nefret edince anlamıştım. Düşüncelerinizi bilmek isterdim. Selamlar..
SilGüzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Elimdeki şişe azaldığı için geçtiğimiz yıl yeni bir şişe satın aldım. Maalesef kokunun eski derinliği ve performansı kalmamış. Pozitif yargılarım olduğu için yine çok beğeniyorum ancak eski formulasyon kadar göklere çıkarmam.
SilBazı bileşenlere karşı dönem dönem gelişen reaksiyonlar bu hobinin döngüsü içinde. Eskiden çok uzak durduğum bazı notalarla şu an çok iyi anlaşırken çok sevdiğim parfümlerden uzaklaşabiliyorum. Belki de bir gün favori parfümlerinizden biri gül temalı olabilir :)