Chanel - Coromandel

“Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” sözü insanoğlunun toprakla olan bağını yeterince iyi ifade ediyor. Toprağa emek verirsek bize yiyecek veriyor... Yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayan ağaçlara, yeşilliklere ev sahipliği yapıyor… Kokusu bile huzur veriyor insana… Peki ya toprak gibi kokmak ister miydik? Doğru notalarla desteklenirse neden olmasın!

Coromandel, Chanel’in baş parfümörü Jacques Polge ve Serge Lutens’lerin arkasındaki isim olan Christopher Sheldrake’in ortak bir çalışmanın ürünü. Christopher Sheldrake takdir ettiğim bir parfümör olsa da itiraf edeyim, Jacques Polge’un tarzını oldukça sıradan bulurum. Coromandel’i hangisi ne oranda yaratmıştır orasını bilemem ama Coromandel’i iki parfümörün de tasarladığı tüm parfümlerden daha çok beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Coromandel, sadece Chanel butiklerde satılan Les Exclusifs serisinin en çarpıcı parfümlerinden biri.

Açılışında wow faktör hadisesinin geçerli olduğu, etkileyici bir parfüm Coromandel. Çok hafif hissedilen turunçgillerin eşliğinde asıl karakterini oluşturan paçuli ile başlıyor hikâye. Aselbent reçinesi (benzoin) ve tütsü de yoğun olarak hissediliyor.

Coromandel, tütsü ve aselbent reçinesi ile desteklenen karakteristik bir paçuli parfümü. Paçuli denince eski kafa parfümler gelmesin akla… Coromandel modern paçuli kullanımının en başarılı örneklerinden biri. Topraksı hissiyatın başarıyla işlendiği referans paçuli parfümü!

Coromandel’in orta notalarında paçulinin topraksı hissiyatını daha da arttıran menekşe kökü hissediliyor. Bu kadar topraksı hava ile oldukça kuru bir parfüm beklentisine girmek doğal… Ayrı ayrı tarzlarına ısınamadığım Jacques Polge ve Christopher Sheldrake öyle başarılı yaratmışlar ki Coromandel’in harmanını, çok hafif hissedilen gül ve vanilya parfümü kuru bir yapıda ilerlemekten kurtarıp oldukça zengin bir hale getiriyor.

Sonlara doğru paçulinin köşeleri yumuşuyor ve kremsi bir hal alıyor Coromandel. Başlangıç ve ortaları gibi son fazını da oldukça başarılı buluyorum. Halen karakterini kaybetmemesi de benim açımdan ekstra puan! 

Yoğun ve köşeli bir karakteri olduğu için, oldukça beğeni toplasa da kullanımı kolay olmayan bir parfüm Coromandel. Özellikle paçuli kokusuna alışkın olmayan kullanıcılar Coromandel’i zor bir parfüm olarak değerlendirecektir. Sıcak havalarla da arasının pek iyi olmadığını eklemem gerekir.

Coromandel özgün bir parfüm. Elbet paçuli ve tütsü kullanımından ötürü koku hafızasında andırdığı parfümler olsa da benzerine rastlamak pek de kolay değil. Designer tayfadan sıkça karşılaştırılan Prada - Amber (kadın) veya Dior’un La Collection Privée serisinden Patchouli Imperial, zorlanırsa Coromandel’e benzetilebilecek parfümler. Prada Amber Coromandel’in köşeleri yontulmuş, sabunsu haliyken Patchouli Imperial, Coromandel’in kişniş de sandal ağacıyla desteklenmiş hali olarak düşünülebilir. Serge Lutens - Borneo 1834 de Coromandel’e oldukça benzetilen bir parfüm ancak henüz deneme fırsatım olmadığından yorum yapamıyorum.

Coromandel, kalıcılığı ve fark edilirliği yüksek bir parfüm. Kullanıldığı zamanlarda tazelemeye ihtiyaç olmadan gün boyunca kendini hissettiriyor. Yoğun yapısından dolayı da dozajına dikkat edilmesi gerekiyor. Ayarı kaçırılırsa kullanıcısını ve etrafındakileri boğacak, halk arasında “ağır parfüm” sınıfına giren bir kompozisyon.

Chanel Les Exclusifs serisinin tamamı kadın parfümü olarak pazarlanıyor... Kimin umurunda! Coromandel, Sycomore ve Cuir de Russie’yi gayet de severek ve güvenle kullanıyorum. Her ne kadar feminen bir yönü olsa da, Coromandel rahatlıkla her iki cinsiyet tarafından da kullanılabilecek bir parfüm. Pazarlama hadiselerine fazlaca takılmamak gerekli. Kokusunu beğendiniz mi? Alın kullanın!

Coromandel, dâhil olduğu koleksiyonda en özel parçalardan biri olacak özgün ve etkileyici bir parfüm. Günlük kullanımda bunaltıcı olsa da özel zamanlarda kullanıcısının yüzünü kara çıkartmayacak, Jacques Polge’un da,  Christopher Sheldrake’in de bugüne kadar imza attığı en başarılı komposizyon bana göre.