Arabayı Almanlar, saati
İsviçreliler, parfümü Fransızlar yapar! Küreselleşmeyle birlikte; üretim araçları, teknik bilgi ve beceri belli ülkelerin tekelinden çıksa da bahsi geçen ülke vatandaşlarının belli
ürün gruplarındaki etnosentrik eğilimleri tartışılmaz… Yüzyıllarca geriye dayanan
bir liderliğin paylaşılmak istenmemesi de son derece doğal. İtalyan ve İspanyol
parfüm evleri bile pazarda kendilerine yeni yeni yer bulurken Amerikalıların
“biz de varız” diye yola çıkması, 2000’li yıllara kadar çılgınlık olarak
nitelendirilmekteydi.
Keiko Mecheri, 1998 yılında
pazara giriş yapan Amerikan kökenli bir niş parfüm evi. Markaya ismini veren
Keiko, Japonya’da doğup sonradan Amerika’ya yerleşmiş bir göçmen. Üniversitede
aldığı piyano eğitiminin ardından estetik merakı iyice artıyor ve eşiyle birlikle
parfüm sektörüne atılıyor.
Keiko Mecheri de pazarda
varlığını sürdüren Amerikan kökenli diğer niş parfüm evleri gibi Fransız bir
parfümör ile çalışıyor. Bond No.9, Le Labo ve A Lab on Fire gibi Amerikan
kökenli parfüm evleri, ünlü Fransız parfümörler ile isimlerini duyururken,
Keiko Mecheri’nin baş parfümörü bilinen ilk tasarımlarını Keiko ile yapan
ISIPCA mezunu Yann Vasnier. Özellikle Loukhoum ile yakaladığı başarının ardından
Yann, Comme des Garçons, Divine ve Tom Ford gibi markalar için de parfümler
tasarlıyor ve sektördeki hatrı sayılır parfümörler arasına giriyor.
Loukhoum Eau Poudrée, farklı
tarzıyla büyük başarı yaratmış ablası Loukhoum’dan 10 yıl sonra 2008’de
piyasaya sürülüyor. Her ne kadar Loukhoum’u deneme fırsatım olmasa da birçok
parfüm evinin Loukhoum’dan ilham alan tasarımlarının olduğunu söylemek mümkün. Loukhoum
Eau Poudree de Louhkoum’un daha az tatlı ve hafif pudralı flanker’ı olarak
parfüm severlerin beğenisine sunulmuş. Eski bir parfüm olmamasına rağmen sağlam
bir hayran kitlesi olduğundan başarılı bir flanker olduğu söylenebilir. Hatrı
sayılır bir çoğunluk da Eau Poudrée’yi Loukhoum’a tercih ettiğini belirtiyor.
Loukhoum Eau Poudrée’nin şekerli
ve vanilyalı yoğun bir açılışı var. Wow dedirten etkileyici bir açılış! Hemen
ardından pudramsı bir hissiyatla beraber badem net olarak algılanıyor. Parfümde
badem kullanımı, Loukhoum ile aynı yıl piyasaya sürülen Serge Lutens - Rahat
Loukoum ile birlikte bildiğim ilk örneklerden. Adından da anlaşılacağı gibi
parfümün esin kaynağı Lokum. Hem de bademli, güllü lokum!
Orta notalarda destekleyici
olarak kullanılan gül hissediliyor. Parfümlerin tatlılığını dengeleyip, baştan
sona kadar aynı havada kalmasını engelleme amacıyla harmana eklenmiş, yerinde
bir gül kullanımı mevcut. Aynı zamanda çok hafif hissedilen menekşe de parfüme
renk katıyor.
Sonlara doğru topraksı bir hava
hissediliyor ve koku ilginç, dumanlı bir hale bürünüyor. Loukhoum Eau Poudrée,
zaman içinde uyumlu değişimler gösteren, tatlılığına rağmen sıkıcı olmayan bir
parfüm. Özellikle parfümün son fazında (drydown) dumanlı dumanlı gelen yanık vanilya
şahane! Pudramsı hissiyatın da oldukça azalmasıyla topraksı, dumanlı bir
vanilya kalıyor ki geriye, Yann Vasnier’i takdir etmemek mümkün değil.
Loukhoum Eau Poudrée, kadın
parfümü olarak pazarlanmakta. Kadına daha çok yakıştığı da bir gerçek… Ancak gourmand
parfümlerle arası iyi olan biri olarak parfümü kullandığım zaman kadın parfümü
olmasını kesinlikle yadırgamıyorum. Hatta Kilian Back to Black kullanabilen bir
erkeğin Loukhoum Eau Poudree’yi de rahatlıkla kullanabileceğini iddia ediyorum.
Önemli olan parfümün ne şekilde pazarlandığı değil, ne hissettirdiği…
Loukhoum Eau Poudree bahar ve kış
aylarında kullanımı uygun bir parfüm. Zira gourmand parfümlerin büyük çoğunluğu
sıcak havalarda bunaltıcı olmakta. Bir kısmı da başladığı gibi biten yapısıyla deyim yerindeyse baygınlık vermekte. Ancak Loukhoum Eau Poudrée'nin her fazında oyuna yeni aktörler dâhil
olduğu için gün içinde sıkmayan bir yapısı var. Kalıcılığı ve fark
edilirliğiyle de kullanıcısının beklentisini fazlasıyla karşılıyor.
Loukhoum Eau Poudrée badem ve vanilya
kullanımı bakımından Montale – Sweet Oriental Dream’i, pudramsı tatlılık
bakımından ise Kilian – Back to Black’i andırıyor. Designer tayfada bildiğim
bir örnek mevcut değil. Loukhoum'un tarzını sevenler için, yine bir vanilya -
badem kokusu olan ve sıcak havalarda rahatlıkla kullanılabilecek Acqua di Parma
- Mandorlo di Sicilia güzel bir alternatif olabilir. Hatta beraber kullanımı
bile mümkün… Loukhoum Eau Poudrée’nin yakın zamanda değişen şişesi ise Dior –
Hypnotic Poison’a saygı duruşunda bulunuyor.
Loukhoum Eau Poudrée’nin etrafta
kolayca rastlanamayacak, özgün ancak güvenli bir yapısı var. Hediye olarak alınabilecek
en uygun parfümlerden biri. Hediye alacak kimse yok mu? Kendinizi şımartın…
Günlük kullanıma dahi uygun özel parfümler arasına kafadan girecektir.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder