Ne olduğu belli olmayan yamuk bir
şişe, elle çizilmiş misali kargacık burgacık bir rakam, üründen daha büyük kutu
ve tahıllı mısır gevreği ambalajına benzer bir poşet… Bilinmeyen bir cisim
yaklaşıyor!
Black yazımda da bahsettiğim gibi
Comme des Garçons ciddi anlamda trendleri umursamayan bir marka. Hele ki çıkış
yılı düşünüldüğünde, parfümün sunumu tam bir cesaret örneği. CdG’den sıradan
bir parfüm bekleyen var mı? Odeur 71 ve 53 ile ofis eşyalarının bile kokusunu
yapan Comme des Garçons, yakında ayakkabı kutusu kokusu çıkarırsa şaşırmam.
CdG 2, Comme des Garçons’un
nispeten güvenli parfümleri olarak anılan standart serinin mensubu. Markanın
imza parfümlerinden biri… İçeriğiyle olay yaratan, kokusuyla minimalist Japon
tarzını yansıtan özgün bir parfüm.
Turunçgiller ve çayla açılıyor
Comme des Garçons 2. Çaya dalından yeni kopmuş mandalina sıkmış CdG!
Turunçgiller ve çayın etkisi devam ederken çiçekler ve tarçın katılıyor
harmana. Hepsi doğal, hepsi güzel… Markanın yöneticileri elini korkak alıştırma
demiş resmen parfümün tasarımcısı Mark Buxton’a. O da elinde ne varsa koymuş.
Bakmış elinde aldehitler var, onları bile eklemiş…
CdG 2’nin ortalarına gelindiğinde
metalik hissiyat veren mürekkep mi ararsınız, muskat mı ararsınız yoksa
odunsuları mı? Var var hepsi var. Fazlası da var da algılayamıyorum artık.
Getirin kahve koklayayım! Cidden inandırdılar değil mi kahve koklayınca
burnunuzun dinlendiğine? Ahh ah…
Odunsu, çiçeksi ve hafif tatlı
bir yapısı var CdG 2’nin. Çay var, mürekkep var, tarçın var, paçuli var.
Sayayım mı daha? Geliyor işte zaman içinde hepsi azar azar. Öne çıkan ya da yoran hiçbir nota yok. Hem zengin, hem minimalist. Gayet klas
dengelemiş Mark!
Comme des Garcons 2 bu dünyadan
değil. Dost canlısı bir uzaylı! Bahar gibi kokuyor. Kendi gezegeninin baharı…
Bizimkine göre daha metalik, mat bir bahar. Ağaç ve çiçekler hissediliyor ama
bizim buralardaki gibi değiller... Zaten Mark Buxton öyle laboratuvarda falan
yapmamış bu parfümü. 51. bölge ya da ufo vakasının yaşandığı Roswell
yakınlarında takılırken tasarlamış. Oranın havasından suyundan almış koymuş.
Çay ve mürekkep eklemiş üzerine… Yabancılık çekmesin diye de astronot
matarasına benzer bir şişeye doldurmuş. Bir de şarkı takılmış aklına o sırada.
Uzaydan gelenleri anlatıyormuş. Metalik hissiyatı da o gazla vermiş!
Uzaylı dedim ya CdG 2’ye,
cinsiyeti yok haliyle. Ne çiçeklerden dolayı çok feminen ne de odunsulardan
dolayı maskülen bir havası var. Zaman ve mekân seçmeyen bir parfüm CdG 2.
Kalıcılığı da fark edilirliği de gayet yerinde. Gerektiğinde kendini belli
eden, gerektiğinde kamufle olmasını bilen bir uzaylı…
Comme des Garçons 2, 90’lı
yıllarda çıkmış olmasına rağmen modern parfüm dünyasının en önemli
temsilcilerinden biri. Yıllar sonra bile adından söz ettirebilen özgün bir
klasik. Denediyseniz neden bahsettiğimi biliyorsunuz. Denemeyenler… Sizin
kaybınız ciddi büyük!
Teşekkürler,kokunun ultrasonunu çekmiş,raporunu yazmışssın eline sağlık..Peki,özeline girecek olursak;(birini alacak paran olsa)sence, CdG 2 mi? CdG 2 MAN mi?
YanıtlaSilİkisi de son derece güzel parfümler ama tamamen ayrı kulvarlarda kokular. Koku güzelliği olarak CdG 2 Man'i, performans olarak CdG 2'yi seçerdim.
YanıtlaSil